Doğum Başladı
DOĞUM İÇİN İPUÇLARI
Doğum bir kadının hayatında başka hiçbir olaya benzemeyen, hiçbir şeyle kıyaslanamayan bir olaydır. Doğum size, eşinize ve bebeğe ait özel bir olaydır. Doğum öncesi, doğum için hazırlanmalı, seçeneklerinizi düşünmeli ona göre karar vermelisiniz.
Doğumun tam olarak nasıl başladığı bilinmiyor, ancak bebek tarafından kontrol edildiği biliniyor. Bebekten gelen bir sinyalle plasentadan doğumu başlatan bir hormon salınıyor. Rahim düzenli olarak, gittikçe artan şiddette, kasılmaya başlıyor. Doğum olayına hazır hale geliyor. Gebeliğiniz süresince rahmin kısa ve güçsüz kasılmaları sizin tarafınızdan da hissedilir. Bunlara Braxton Hicks kasılmaları denir. Doğum olayı başladıktan sonra kasılmaların şiddeti artar ve on beş, yirmi dakikalık aralıklarla düzenli olarak gelir. Kasılmalar ağrılıdır, kırk saniye veya daha fazla sürebilir.
Normal bir doğum altı ile on iki saat arasında aralıksız sürer. Çoğu kadın ikinci doğumun birinciye göre daha kısa, daha kolay ve daha ağrısız olduğunu düşünür. Şöyle açıklarsak, birinci doğumda bebeği doğurmak için yaklaşık yüz elli kez ıkınmamız gerekirken, ikinci de yetmiş beş, üçüncüde ise elli kez ıkınmanız gerekir. On kadından birinde doğum yirmi dört saatten fazla sürer. İlk doğumda, doğal olarak daha endişeli ve sinirli olursunuz. Daha sonraki doğumlarda daha rahat olursunuz ve daha az korkarsınız. Dolayısıyla daha kolay bir doğum yaşarsınız. Ne kadar korkarsanız doğum kadar ağrılı olur. Rahatladığınız takdirde ağrıyı kontrol edebilirsiniz.
Vermeniz gereken temel kararlar:
Kendinize sormanız gereken iki temel soru vardır.
*Bebeğinizi nerde doğurmak istiyorsunuz?
*Nasıl bir doğum şekli istiyorsunuz?
Bebeğini ağrıkesici kullanmadan veya anestezi almadan doğurmak isteyen kadınlar olduğu gibi, yüksek teknolojinin sunduğu imkanlardan yararlanmak isteyen, fetal monitörizasyonla kendini güvende hisseden ve birçok anestezi seçeneğiyle rahatlayan kadınlar çoğunluktadır.
Herhangi bir acil durum için doktorlar ve hemşireler daima hazır bulunacaklardır. Normal yolla doğumun en çekici yanı tamamıyla bilinçli olup doğumun tüm aşamalarını yaşamaktır. Doğum hakkında yeterince bilgiliyseniz, kendi kendinizi sakinleştirebilir, korkunuzu azaltabilirsiniz. Normal yolla doğum için, doğum öncesi kurslara katılmış olmak, rahatlama ve nefes tekniklerini öğrenmek çok faydalıdır.
Doğum olayı nedir?
Doğum üç aşamadan oluşur. Tam olarak başlamadan önce sırtınızın alt bölgesinde ağrı başlar. İlk belirti, rahmin güçlü ve düzenli kasılmaları ya da zarların yırtılmasıyla suyun boşalmasıdır. Bazen umduğunuz gibi bir su boşalması olmaz, sızıntı şeklinde olabilir ya da gebelikte serviksin girişini kapatan mukus tıkacı kanla karışık olarak çıkabilir.
Birinci aşama en uzun süren aşamadır. Kasılmaların başlangıcından, bebeğin başının geçebilmesi için serviksin silinmesi ve açılması sonlanır. Kasılmalarla normalde sert fibroz yapıdaki serviks yukarı ve dışa doğru gerilir, bebeğin başını sarar. Servikal kanal silindiğinde, sonraki kasılmalarla serviks bebeğin en geniş yeri olan başı geçecek şekilde açılır. Bu olay sekiz, on iki saat sürebilir. Açılma miktarı ebe hemşire tarafından içerden muayene ile ölçülebilir. Üç parmak açılma, üç santimdir. Tam açılma için serviks ince bir kenar olarak hissedilmelidir. Tam açılma on santim kadardır.
Tam servikal açılma ile bebeğin başının çıkması arasındaki süreye geçiş adı verilir. Bu aşamada kasılmalara titreme, bulantı ve kusma eşlik edebilir. Eğer tam açılma olmamışsa zorlanabilirsiniz. Daha çok itmeniz gerekebilir. Nefes alma teknikleri ve değişik pozisyonlar yardımcı olur ve bebek servikse zarar vermeden doğar.
İkinci aşama, bebeğin başının serviksten itilmesi, vajinadan görülmesi ile başlar. Bebeğin doğumuyla sonlanır. Kasılmalar şimdi çok güçlüdür, bebeği itmenize yardımcı olur. Ikınmamızın en etkili olduğu aşama budur.
Son yıllarda ayakta veya oturur pozisyonunun yerçekiminin de yardımıyla doğuma yardımcı olduğu düşünülmektedir. Bu pozisyonlarla ilk aşama daha hızlı olmakta, vajinadaki dokular gerildiğinden epizyotomiye ve forsepse daha az ihtiyaç duyulmaktadır. Sırt üstü yattığınız litotomi pozisyonu ise doktor için en uygun olanıdır.
Üçüncü aşama, bebeğin doğumuyla başlar, plasentanın ayrılmasıyla sonlanır. Bu aşama uyluğunuza yapılan ergometrin ile hızlandırılır. Dört, beş dakika sonra rahim yeniden kasılmaya başlar. Plasentanın ayrılmasına yardımcı olmak için ebe hemşire göbek kordonundan hafifçe çekerken, aynı zamanda karnınıza aşağı yukarı bastırır. Plasenta vajinaya geldiğinde yeniden ıkınma isteği duyarsınız ve plasenta dışarı çıkar. Böylece doğum olayı tamamlanmış olur.